24 Şubat 2009 Salı

Hastane Muhabbetleri


Hasta olmaktan gerçekten nefret ediyorum..Özellikle de o hafta bir sürü işim varsa ve evet bu hafta milyonlarca işim ve çalışmam gereken bir sürü müzik var..Kış ayı tatil edilmeli diye düşünmeye başladım..Hiç birimiz dışarı çıkmak zorunda kalmasak ve böyle hastalık kapmasak..
Dün eve geldiğimde boğazım biraz şiş gibiydi..Hemen beni koruyacak bir ilaç aldım ve kesin yarına geçer ve rahat rahat okula giderim dedim..Ama sabaha karşı daha saat 4 iken inanılmaz bir boğaz acısı ile uyandım ve bir daha uyuyamadım..Boğazım ve kulaklarım patlayacak gibiydi..
Konumuza gelelim..Doktor için sıra aldım ve tek bir kattaki 50-60 insan gibi sıramı beklemeye başladım..Oturacak yer bulabildiğime şükrettim..O nasıl bir kalabalık ve nasıl bir gürültü..Ben başımı öne eğmiş gözlerimi kapamış davul gibi şişen kafamı unutmaya çalışırken insanların sesleri daha çok batar oldu..Bir anda kafayı kaldırıp "Biraz sessiz olun be!" diye bağıracağımı düşündüm..Sonra düşünmekle kalmayıp yapmaya karar verdim ama annemin cümleleri kafamı dağıttı..Bazen insanlar neden bu kadar çok konuşuyorlar merak ediyorum..Beraber gelenler dışında kimsenin birbirini tanımadığı bir ortamdasın ve yüzde doksan beş ihtimalle o muhabbet ettiğin yabancı insanla bir daha görüşmeyeceksin..Hatta bana kalırsa birbirlerinin hastalıkları hakkında en ufak bir üzüntü bile hissetmiyorlardır ya da ben öyle hissetmeyenlerdenim..Neyse..Hal böyle iken insanların o saçma sapan soruları ve birbirlerine anlattıkları şeyler davul olmuş kafamda dolanırken bunları düşündüm işte..Bazen çok ruhsuz olduğumu düşünüyorum..Bazen de insani bir kaç duyguya sahip bir robot..Ama her ne olursa olsun insanların hastane de daha sakin olmalarını ve muhabbet için azmış fareler gibi görünmemelerini diliyorum..

22 Şubat 2009 Pazar

Hepimiz Çıldırmışız


Beyoğlundaki evimden taşınmaya karar verdiğimden beri ailemin yanında yaşıyorum..Madem eve döneceksem bu hayata tekrardan alışmam gerektiğini düşündüm..Son bir kaç günde farkettim ki alışılacak pek bir şey kalmamış..Her şey aynı..Sadece kafayı biraz daha sıyırmışlar sanırım..Ruhsuz olmak için çabalıyor olsaydım ailemle beraber yaşamak tam da buna uygun olurdu..Bir sene kaldı diyip umursamamaya çalışıyorum..Aslında hep beraber bir akıl hastanesine yatıp hepimiz sorunlarımızdan ve birbirimizden kurtulsak nasıl olur ? Komik bir görüntü oluşturuyoruz..Hiç konuşmayan bir kız, bıkmış bir baba ve hiç susmayan memnuniyetsiz bir anne..Yazık bize..Ne kadar da klasik ve sıkıcı bir aile tablosu oluşturmuşuz..